SİYONİZM VE RUM KESİMİ İŞBİRLİĞİNDE OYNANAN BİR OYUN , KARALAMA ÇAMUR ATMA, SEBEBİ YABANCILARA MAL KISITLAMASI = SİYONİZM VE MALLARIN YABANCILARA SATIŞINA=RUM KESİMİ YÖNELİK İLERİ SÜRDÜKLERİ PROBOGANDA, SİYONİZMİ NEDEN YARATANA SAMİMİ MUSEVİLER KABUL ETMİYOR BİR İSBATI BİZ YARDIMCI OLALIM DİYE ÇABA ORTAYA KOYARKEN KENDİLERİNİN NEKADAR GÜVENİLMEZ OLDUKLARINI KENDİ ELLERİYLE TASDİKLEMİŞTİR HER İKİSİDE.
HERİKİSİDE KURNAZLIKTA AŞIRI BİR BOYUT YANİ OLGUNLUKTA SINIFTA KALDILAR , SÖZÜMÜZ MECLİSTEN DIŞARI CAMİ DUVARINA İŞEMEK, BU İLAHİ MEYDAN OKUYUŞ ANLAMINA DA GELMEKTEDİR O HALDE YARATANIN TANIŞMA MERASİMİ İLE İLGİLİ HAKKI BAKİDİR VESSELAM.
KIBRIS CUMHURİYETİ KURULURKEN MAKARİOS HEMEN ARKASINA MÜREKKEP KURUMADAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İSTEMİŞTİ
SEBEP KIBRISLI TÜRKLERİ AKTÖR KONUMUNDAN ÇIKARMAK SÖZ SAHİBİ OLMASINLAR SADECE KENDİLERİNİN YÖNETTİĞİ BİR DEVLET
YAPISINDA FORMALİTE İCABI VAR OLSUNLAR DİYE PROBLEM ÇIKARMAYA BAŞLADI ERİŞEMEYİNCE SERT GÜÇ KATLİAMLARINA BAŞLADI.
ŞİMDİ PİLE YİĞİTLER YOLU ANTLAŞMA YAPILDI GİBİ GÖRÜNEN SÜRECİN HEMEN ARKASINA DÖNEN DALAVERALARA BAKILACAK OLURSA PEK FARKLI OLMAYAN BİR GÖRÜNTÜ TARİHTEN KAZANILMIŞ TECRÜBE TEKERRÜR ETMİŞTİR .ÖNCE BM ASKERLERİ SAHAYA SÜRÜLDÜ SONRASINDA SONUCA GİDİLEMEMEYE BAĞLI BAŞKA MANEVRA DEVREYE SOKULDU VE MADDELERİN İÇİNE NE SOKULDUĞU BİLİNMİYOR BELKİDE SIÇRAYCAK MANEVRA YAPACAK SİNSİ BASAMAK ŞEYTANPİRLİĞİNE SOYUNULMUŞ OLABİLİR.
YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ TANIMI:
Yeşil Hat Tüzüğü
Yeşil Hat Tüzüğü, Kıbrıslı Türkler'in Yeşil Hat üzerinden Kıbrıs Rum Kesimine doğru yapacağı ticareti düzenlemektedir. Ayrıca AB vatandaşlarının da Kıbrıs Türk tarafından Kıbrıs Rum Kesimine geçişlerini de düzenlemektedir. Tüzüğün uygulanması için AB, Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nı (KTTO) yetkili kılmıştır.
ŞİMDİ AVRUPA BİRLİĞİ BU SÜREÇTE TARAFLAR ARASINDA BİR DÜZENLEME YAPTI . VE KIBRIS SORUNU İLE İLGİLİ TARAF DEĞİLDİR AB ÜYESİ RUMLARIN ÜYELİĞİ VE TÜM KURUMLARINDA AKTİF SÜRECİN İÇİNDE OLMASINDAN DOLAYI. NASIL OLUYOR DA AVRUPA BİRLİĞİ TARAFSIZ ARA BÖLGE ÜZERİNDE TASARRUF YETKİSİ OLABİLSİN. BU ARA BÖLGE BM İLE ÇALIŞAN BİR SÜREÇTİR PATOLOJİK VE TARAF TUTMASINA RAĞMEN EŞİTLİK İLKESİ TANIMAMADAN KAYNAKLANAN DÜNYA KADAR SORUN OLMASINA RAĞMEN. AB TÜZÜĞÜNÜN ADIDIR YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ YOK Kİ YEŞİL HATTIN KENDİSİ ÜZERİNDE YÖNETSEL VE DENGELERİ KIBRIS TÜRK TARAFININ ALEYHİNE TASARRUF YETKİSİ OLABİLSİN.
AB YEŞİL HATTI = ARABÖLGEYİ RUMA VERME YETKİSİ YOKTUR YANLIŞ İFADELER KULLANILIYOR YANLIŞ TANIMLAMALAR YAPILIYOR.
The Republic of Cyprus was established in 1960 as an independent and sovereign Republic with a presidential system of government. Under the Constitution of the Republic of Cyprus, which is governed by the principle of separation of powers, the executive power is ensured and exercised jointly by the Greek Cypriot President and the Turkish Cypriot Vice-President of the Republic, through a Council of Ministers appointed by them (seven and three Ministers respectively).
In 1964, the Turkish Cypriot Vice-President and the three Turkish Cypriot ministers withdrew from government, and since then the government has been functioning by necessity only with Greek Cypriots in all ministries, which have been subsequently increased to eleven.
The post of Vice-President remains vacant. GOOGLE TERCÜME:
Kıbrıs Cumhuriyeti, 1960 yılında başkanlık sistemiyle bağımsız ve egemen bir Cumhuriyet olarak kuruldu. Kuvvetler ayrılığı ilkesiyle yönetilen Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'na göre, yürütme yetkisi, Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı ve Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından atanan bir Bakanlar Kurulu aracılığıyla sağlanır ve müştereken kullanılır. onlar tarafından (sırasıyla yedi ve üç Bakan).
1964'te Kıbrıslı Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve üç Kıbrıslı Türk bakan hükümetten çekildiler ve o zamandan bu yana hükümet zorunlu olarak tüm bakanlıklarda yalnızca Kıbrıslı Rumlarla çalışıyor ve bu bakanlıklar daha sonra on bire çıkarıldı. Başkan Yardımcılığı koltuğu hala boş.
BU YUKARIDA YAZILI OLANLAR RUM LİDERLİĞİ SİTESİNDE VARDIR. ŞİMDİ SORUYORUZ .1960 ANAYASAYI KIBRIS CUMURİYETİ Kİ ŞUAN İŞKAL ALTINDADIR TARAFLARDAN BİRİ DİĞERİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK DEĞİŞTİREBİLİR Mİ BAKANLAR 7 RUM 3 KIBRISLI TÜRK İDİ 11 E ÇIKARDIĞINI SÖYLÜYOR VE SAVUNDUKLARI KIBRISLI TÜRK VETO HAKKINA SAHİP BAŞKAN YARDIMCISI BAKANLAR VE MİLLET VEKİLLERİ HİÇBİRŞEY YOKKEN DURUP DURURKEN ULUSLARARASI TESCİLLİ HAKLARINI TERKETMİŞLER .ACABA DÜNYADA BÖYLE BİRŞEYİ YAPAN BİR HALK VAR MI YOKSA İŞİN İÇİNDE BAŞKA BİRŞEYLER Mİ VAR ŞEHİT EDİLEN MİLLETVEKİLİ BİLE VARKEN CAN GÜVENLİĞİ VARKEN 1963-1974 E KADAR BİREYSEL VEYA GRUP KATLİAMLARI SONRASI, 1974 TE TOPLU KATLİAMLAR DİREKT SOYKIRIM UYGULAMALARI İSPATLI DEĞİLMİDİR. KAÇ KÖYDE ÜSTELİK TÜMÜ SİVİL ÇOCUK YAŞLI KADIN DEMEDEN. MESELENİN ESASI KENDİLERİ HERZAMAN MAHSUN VE SÜTTEN ÇIKMIŞ AK GAŞIK MELEK MİSALİ VE HEP BAŞKALARI KUSURLU.
KIBRIS ADASINDA MESELE BİR HALKIN DİĞERİNDEN KENDİNİ ÜSTÜN GÖRMESİ DİĞERİNİ KIBRISLI TÜRKLERİ DENGİ EŞİTİ GÖRMEMESİ LOBİLER PERDEARKASI YALAN DOLAN DALAVERALARLA ANAYASAYI TANIMADIĞINI KENDİNİN ESAS OLDUĞU BİR YAPI OLUŞTURMAK.TÜRKİYE ULUSLARARASI YASAL HAKKINI KULLANARAK SOYKIRIMIN TAMAMEN SONUÇLANMASINI ENGELLEMİŞTİR VE RUMLAR 1974 TEKİ TOPLU KATLİAMLARINA BAKMAKSIZIN İŞKAL YALANINA BAŞVURMAKTADIR.İŞKAL HALİNDE OLAN KIBRIS CUMHURİYETİDİR TARAFLARDAN KURUCU ORTAKLARDAN BİRİNİN OLMADIĞI ULUSLARARASI BİR ANTLAŞMA LONDRA ZÜRİH ANTLAŞMASI ULUSLARASI HUKUĞA GÖRE GEÇERLİMİDİR AB VE BM YE SORUYORUZ.
BU ULUSLARARASI KURULUŞLAR ÖZELLİKLE GÜVENLİK KONSEYİ TARAFLARDAN BİRİNE CEPHE ALARAK YİNE YANDAŞÇILIKLA YOK SAYMA YATKİSİNE HUKUKEN SAHİP MİDİR.
BURADAN AŞAĞISINDA YAZILI OLANLAR RUM SÖZDE SAHTE PARLEMENTOSU TARİHSEL ANLATIMI :
At midnight of the night from 15 to 16 August 1960, Cyprus ceased to be a British colony and became an independent Republic. At an official ceremony on 16 August, the last British Governor, Sir Hugh Foot, handed power over to the first President of the newly established Republic of Cyprus, Archbishop Makarios III and its first Vice-President, Fasil Küçük, who were elected to the State’s highest offices at the first presidential elections on 13 December 1959.
The Constitution of the Republic of Cyprus provides for a clear separation of powers. Executive power is exercised by the President, the Vice-President and the Council of Ministers, judicial power lies with the courts of the Republic and legislative power is exercised the House of Representatives and the Communal Chambers.
The Zűrich-London agreements and the Constitution of the Republic of Cyprus contain provisions for the establishment of two elected Communal Chambers, a Greek and a Turkish one, which deal with all educational, cultural and religious matters concerning the two communities.
The first parliamentary elections took place on 31 July 1960 and, on 7 August 1960, elections were held for the Communal Chambers. The elections followed a majority system on the basis of colonial legislation. The number of Representatives was fifty, according to the Constitution and, out of those, thirty-five (70%) were elected by the Greek Community and fifteen (30%) by the Turkish Community.
The newly-established House of Representatives faced problems in its normal functioning ever since its very beginning due to the Constitution’s shortcomings. Having been elaborated by a mixed constitutional committee, the Constitution given to Cyprus ensured citizens´ basic liberties and rights, but contained divisive elements, which restricted right from the start the state’s smooth progress and development. Provisions to that effect include, inter alia, the right of veto of the Vice-President of the Republic, the election of separate municipal authorities by each Community in the five larger towns (except Kyrenia where there lived but a few Turkish Cypriots) and the separate majority of Greek Cypriot and Turkish Cypriot Representatives needed for the amendment of the electoral law and for the adoption of any law relating to the municipalities or imposing taxes and duties. As a result of this provision, a small minority of Turkish Cypriot Representatives has the right to overturn the will of the majority. Using this right in 1961, the Turkish Cypriot Representatives voted against the Bill for extending the duration of the Tax Law in force and subsequently also against the Income Tax Bill, leaving the Republic without relevant legislation for four years.
After the intercommunal strife of December 1963, the fifteen Turkish Cypriot Representatives withdrew from the House and their seats have since remained vacant. All Turkish Cypriots holding public office or working in the civil service also withdrew from their posts. The House continued to function, since, according to constitutional provisions, it can deliberate if at least one-third of the total number of Representatives is present.
Important developments took place on the Cyprus political scene in the years that followed. The posts vacated by the three Turkish Cypriot Ministers, who withdrew from the Government, were taken over by Greek Cypriot Ministers and the competences of the Supreme Constitutional Court were transferred to the Supreme Court. In March 1965, the House enacted a law, through which the legislative powers of the Greek Communal Chamber were transferred to the House of Representatives, competences on educational, cultural and teaching issues were transferred to the Ministry of Education, established by the same law and the rest of the Chamber’s administrative functions to other relevant Ministries.
Due to the irregular situation caused by the dramatic events to 1963, the next parliamentary elections were not held in July 1965, but only on 5 July 1970, with the Representatives´ term of office being renewed every year through relevant legislation. The coup d´ état of 15 July 1974 and the Turkish invasion of 20 July 1974, the occupation by Turkish troops of 37% of Cyprus´ territory and the violent expulsion of about a third of the population from their homes and properties resulted in the elections being postponed yet again. The next parliamentary election in the Republic of Cyprus was held on 5 September 1976.
In the terms of office that followed, the House took another task upon itself: the enactment, in cooperation with the executive, of special legislation for the equitable distribution of burdens brought about by the Turkish invasion and occupation, as well as of other legislative measures aiming at the restoration of the country’s economy and relief of the displaced, other victims and the relatives of missing persons. The House has since been taking active part in the people’s struggle for finding a just and viable solution to the Cyprus problem at both the local and international level.
The decision taken by the House on 20 June 1985 to increase the number of its Representatives to eighty constitutes an important landmark in the Parliament’s history. Fifty-six of them would be elected by the Greek Community and twenty-four by the Turkish Community in order to preserve the 70:30 ratio provided for in the Constitution. This decision was taken invoking the law of necessity, since the Constitution calls for separate majorities of Greek Cypriots and Turkish Cypriots in the case of the relevant amendment. The increase in the number of Representative’s was required ipso facto, since, due to the multiplication of the Parliament’s activities and its participation in several international parliamentary organisations, the fifty existing members could no longer carry out the work of the Legislature properly and especially that of parliamentary committees. GOOGLE TERCÜMESİ:
15 Ağustos 1960'ı 16 Ağustos'a bağlayan gece yarısı, Kıbrıs İngiliz sömürgesi olmaktan çıkıp bağımsız bir Cumhuriyet oldu. Son İngiliz Valisi Sir Hugh Foot, 16 Ağustos'ta düzenlenen resmi törenle görevi, yeni kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Başpiskopos III. Makarios ve ilk Başkan Yardımcısı Fasil Küçük'e devretti. 13 Aralık 1959'daki ilk başkanlık seçimlerinde eyaletin en yüksek makamları.
Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası kuvvetler ayrılığını açıkça öngörmektedir. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı, Başkan Yardımcısı ve Bakanlar Kurulu tarafından kullanılır, yargı yetkisi Cumhuriyet mahkemelerine aittir ve yasama yetkisi Temsilciler Meclisi ve Cemaat Meclisleri tarafından kullanılır.
Zürih-Londra anlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, iki toplumu ilgilendiren tüm eğitim, kültür ve dini konularla ilgilenen, biri Rum, diğeri Türk olmak üzere iki seçilmiş Cemaat Meclisinin kurulmasına ilişkin hükümler içermektedir.
İlk parlamento seçimleri 31 Temmuz 1960'ta yapıldı ve 7 Ağustos 1960'ta Cemaat Meclisleri seçimleri yapıldı. Seçimler sömürge yasalarına dayanan çoğunluk sistemini izledi. Anayasaya göre Temsilcilerin sayısı elli olup, bunların 35'i (%70) Rum Cemaati, 15'i (%30) Türk Cemaati tarafından seçilmiştir.
Yeni kurulan Temsilciler Meclisi, Anayasa'daki eksiklikler nedeniyle kurulduğu günden bu yana normal işleyişinde sorunlarla karşı karşıya kaldı. Karma bir anayasa komitesi tarafından hazırlanan Kıbrıs'a verilen Anayasa, vatandaşların temel özgürlüklerini ve haklarını güvence altına aldı, ancak devletin sorunsuz ilerlemesini ve gelişmesini en başından itibaren kısıtlayan bölücü unsurlar içeriyordu. Bu yöndeki hükümler, diğerlerinin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısının veto hakkını, beş büyük kasabada (birkaç Kıbrıslı Türk'ün yaşadığı Girne hariç) her Cemaat tarafından ayrı belediye yetkililerinin seçilmesini ve Seçim kanununun değiştirilmesi ve belediyelerle ilgili veya vergi ve harçlar getiren herhangi bir kanunun kabulü için Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk Temsilcilerin ayrı çoğunluğunun sağlanması gerekiyor. Bu hükmün bir sonucu olarak, Kıbrıslı Türk Temsilcilerden oluşan küçük bir azınlığın, çoğunluğun iradesini bozma hakkı bulunmaktadır. Kıbrıslı Türk Temsilciler, 1961 yılında bu hakkını kullanarak, yürürlükteki Vergi Kanunu'nun süresinin uzatılmasını öngören kanun tasarısına ve ardından Gelir Vergisi Kanunu'na da karşı oy kullanarak, Cumhuriyeti dört yıl boyunca ilgili mevzuattan mahrum bıraktı.
Aralık 1963'teki toplumlararası çatışmanın ardından on beş Kıbrıslı Türk Temsilci Meclis'ten çekildi ve koltukları o zamandan beri boş kaldı. Kamu görevinde bulunan veya kamu hizmetinde çalışan tüm Kıbrıslı Türkler de görevlerinden çekildi. Meclis, anayasal hükümlere göre, toplam Temsilci sayısının en az üçte birinin hazır bulunması halinde müzakerelerde bulunabileceğinden, işleyişine devam etti.
Takip eden yıllarda Kıbrıs siyaset sahnesinde önemli gelişmeler yaşandı. Hükümetten çekilen üç Kıbrıslı Türk bakanın boşalan yerleri, Kıbrıslı Rum bakanlara devredildi ve Yüksek Anayasa Mahkemesi'nin yetkileri Yüksek Mahkeme'ye devredildi. Mart 1965'te Meclis, Rum Cemaat Meclisi'nin yasama yetkilerinin Temsilciler Meclisi'ne devredildiği, eğitim, kültür ve öğretim konularındaki yetkilerin aynı yasayla kurulan Eğitim Bakanlığı'na devredildiği bir yasa çıkardı. Odanın geri kalan idari görevleri diğer ilgili Bakanlıklara devredilecektir.
1963 yılına kadar yaşanan dramatik olayların yol açtığı düzensizlik nedeniyle, bir sonraki parlamento seçimleri Temmuz 1965'te değil, yalnızca 5 Temmuz 1970'te yapıldı ve Temsilcilerin görev süreleri ilgili mevzuatla her yıl yenilendi. 15 Temmuz 1974 darbesi ve 20 Temmuz 1974 Türk işgali, Türk birliklerinin Kıbrıs topraklarının %37'sini işgal etmesi ve nüfusun yaklaşık üçte birinin evlerinden ve mülklerinden şiddet yoluyla sürülmesi seçimlerle sonuçlandı bir kez daha ertelendi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nde bir sonraki parlamento seçimi 5 Eylül 1976'da yapıldı.
Takip eden görev döneminde Meclis bir başka görevi daha üstlendi: Türk istilası ve işgalinin getirdiği yüklerin adil bir şekilde dağıtılmasına yönelik özel mevzuatın yürütme ile işbirliği içinde çıkarılması ve diğer yasal tedbirlerin alınması. ülke ekonomisinin yeniden canlandırılması ve yerinden edilenlere, diğer mağdurlara ve kayıp kişilerin yakınlarına yardım sağlanması amaçlanıyor. Meclis o zamandan bu yana halkın bulma mücadelesinde aktif rol alıyor.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İSMİ İLERDE KIBRIS TÜRK DEVLETİ VEYA KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İSMİYLE
TURKISH REPUBLIC OF CYPRUS OLARAK YENİDEN DÜNYA TARİH SAHNESİNDE BOY GÖSTERECEĞİNE İNANIYORUZ.
İSİM KONUSUNDA CYPRUS TURKISH STATE VEYA CYPRUS TURKISH REPUBLIC SAKINCALI VE BAZI SİYASİ SORUNLAR DOĞURABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ.
KKTC SADECE MECLİSTEN ÇIKAN YASALARLA REFORME EDİLMESİ TOPLAM VE ÜLKESEL MANADA DÜNYA İLE ULUSLARASI NORUMLARLA VE YÜKSEK KALİTE STANDARTLARI İLE BÜTÜNLEŞME ENTEGRE OLMA DİREKT TİCARET VEYA DOĞRUDAN UÇUŞLAR ADINA ÖNCELİKLE UZUN YILLAR BİZLERİNDE ALMIŞ OLDUĞU EĞİTİMLER TÜRKAK, TSE, VE AVRUPA KALİTE KURUMU KALİTE STANDARTLARININ TÜM TOPLUM KATMANLARININ DAHİL OLMASI TOPLUMSAL KÜLTÜREL YAPIYA DÖNÜŞMESİ KURUMSALLAŞMASI ADINA YENİ KURUMLAR KURMANIZ GEREKMEKTEDİR. KIBRIS TÜRK KALİTE KURUMU VE KIBRIS TÜRK AKREDİTASYON KURUMU ORGANİZASYONU FİZİKSEL BİNA EĞİTİMCİLERİ DENETÇİLERİ OLUŞTURMA ADINA TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİNDEN KURUMSALLAŞMANIN HAYAT BULMASI ADINA DESTEK ALINMALIDIR. YAŞAM BOYU EĞİTİM SÜREKLİ EĞİTİM YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZIDIR YEGANE GERÇEKLİĞİDİR ELZEMDİR ZORUNLUDUR BEKA KADAR ÖNEMLİDİR ÇÜNKÜ ÜLKEYİ DİNAMİZE ETMEKTE GÜÇLENDİRMEKTEDİR DÜNYAYLA SAYGIN KİŞİLİKLİ ASALETLİ BİR İLİŞKİYİ TESİS EDECEKTİR. VE TOPLUMDA TOPLAM DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ZORUNLUDUR ELZEMDİR .SAVAŞ TRAVMASI SONRASI SONRASI KURUMLAR DÜNYADA GEÇERLİ OLMAYAN LOKAL EGO KANUNLARI ÜZERİNDE YAŞAM DÜNYA İLE BULUŞMAYI SAĞLIKLI NORMAL İLETİŞİME YARDIMCI OLMAMIŞTIR. TÜM KAMU ÖZEL SEKTÖRLER YASAL OLARAK VE ZORUNLU BU YÜKSEK KALİTE STANDARTLARININ MENTALİTE İŞ HAYATI SOSYAL HAYAT VE ÜRETİM SEKTÖRLERİNDE HAKİM OLMASI ÜLKEYİ ÇOK OLUMLU BİR DÜZEYE TAŞIYACAKTIR. PRESTİJİ ÖRNEK ALINMAYA DEĞER BULUNACAKTIR. KAMU ÖZEL SEKTÖRLER FARKLI HİZMETLERE PARALEL FARKLI SERTİFİKALAR ULUSLARARASI BELGELENDİRMEYE GEÇİLMESİ LABORATUVARLAR İÇİN AKREDİTASYON ŞARTI OLMASI Kİ BİRÇOK KURUMUMUZ ŞUAN SAHİP SÜREKLİ DIŞSAL ÇÖZÜMLER İLE BU SÜREÇLER BUGÜNE KADAR GELMİŞTİR. İKİNCİ ENÖNEMLİ KONU KAMU VE ÖZEL SEKTÖRÜN KENDİ MAL VE HİZMETLER ALANLARINDA KENDİ BRANŞLARI ÇERÇEVESİNDE ÜNİVERSİTELERLE SIKI BAĞLAR KURARAK ONLARIN AMFİLERİNDE TÜM BRANŞLARDA DONANIMLAR HİZMETİÇİ EĞİTİMLER İLE GRAMATİK VE PROFESYONEL OLAN VE AMATÖR SÜREÇLERİ SONLANDIRAN KALİTE STANDARTLARININ YÜKSEK PERFORMANSI DA BİRLİKTE KUCAKLAYAN BİR İŞ HAYATI ETKİN VE VERİMLİ ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ ZİRVEYE TAŞIYACAK İÇ DIŞ HİZMET ANLAYIŞLARINA YENİ BİR PERSPEKTİF GETİRECEK SÜREÇLER ACİLEN BAŞLATILMALIDIR. BU YAKLAŞIMLAR ÜLKENİN YENİDEN KÜKREYİŞİNİ GÜÇLÜ İÇ DIŞ PRESTİJİNİ TÜM VATANDAŞLARIN VE GELEN MİSAFİRLERİN HİZMET YAŞAM AŞKINI YENİDEN TANIMLAYACAK ÜLKELERİNE BAĞLILIĞI VE SAHİP ÇIKMAYI DOĞURUP BENDEN BİZE GİDİŞİN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR BİRLİK BERABERLİK TOPLAMLUMSAL KALKINMA SEFERBERLİĞİ İVME KAZANMIŞ OLACAKTIR. ŞAYET BU SÜREÇLERİN YAŞAMA GEÇTİĞİNE ŞAHİT OLURSAK KURUMSALLAŞMA ADINA DİĞER FİKİRSEL KATKILARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ SEVGİ VE SAYGILARIMIZLA.